Bilindiği üzere, hapishaneler nitelikli suçlu yetiştirmek adına en uygun kurumlardır. Çünkü daha karmaşık ve nitelikli suçları işleyenler ve bunlara nazaran daha basit suç türlerinin faili olan kişiler aynı ortamda bulunmaktadır. Bu durum faillerinin birbirlerine yeni suç tekniklerini öğretmelerine, basit nitelikli suçları işleyen kişilerin daha nitelikli suç işleme yöntemlerine yönelmelerine neden olmaktadır. Bu ise bilhassa suça sürüklenen çocuklar bakımından tehlike arz eder. Kanun koyucu başta bu durumun önüne geçmek ve cezanın bireyselleştirilmesi adına Türk ceza siyasetinde farklı kurumlara yer vermiştir. Erteleme, kamu davasının açılmasının ertelenmesi, takdiri indirim ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması bunlardan birkaçıdır. Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen kişiler için, kanunda takdir edilen süreler boyunca kasıtlı bir suç işlemedikleri ve denetim süresini olumlu geçirdikleri sürece hakkındaki ceza kararının kaldırılması ve açılan kamu davasının düşürülmesi söz konusu olacaktır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı ile hukuk sistemi faile adeta ikinci bir şans vermekte ve ceza hukukunun yaptırımlarını adeta askıya almaktadır.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Şartları Nelerdir?

Cezanın bu yönde bireyselleştirilebilmesi için elbette bazı şartların fail nezdinde aynı anda gerçekleşmesi gerekir. HAGB kararına ilişkin şartlar, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda düzenlenmiştir. Şartlar kendi içerisine işlenen suça dair şartlar ve faile ilişkin şartlar olarak ikiye ayrılır.

A- Suça İlişkin Şartlar

  1. Fail hakkında işlediği suçtan dolayı hükmedilen hapis cezası 2 yıldan az olmalıdır. Burada önemli olan öngörülen mahkumiyet süresidir. Suçun kasten veya taksirle işlenmiş olması veya suçla korunan hukuki değerin önemi yoktur. Örneğin söz konusu suç kasten yaralama veya uyuşturucu madde kullanımı suçu dahi olsa kanunda belirtilen üst sınır aşılmıyorsa fail hakkında diğer şartlar da uygunsa HAGB kararı verilebilir. İki yıllık üst sınır 18 yaşından küçük suça sürüklenen çocuklar bakımından veya 65 yaşından büyük suçlular bakımından da farklılık arz etmez. Bununla birlikte HAGB müessesi yalnızca hapis cezaları için değil, adli para cezaları için de mümkündür. Ancak burada dikkat edilmesi gereken söz konusu adli para cezasının seçenek yaptırım niteliğinde olmamasıdır. Şayet hükmedilen hapis cezası seçenek yaptırımlara çevirmek suretiyle adli para cezasına çevrilmişse bu halde zaten fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi mümkün değildir. Adli para cezasının salt suçun yaptırımı nedeniyle verilmesi gerekir.
  2. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için, karara konu suçun kanunda bu müessesenin uygulanamayacağını belirten suçlardan olmaması gerekir.  Kanunda HAGB kararı verilemeyecek suçlar şöyle düzenlenmiştir:
  3. 477 sayılı Disiplin Mahkemeleri Kanunu md. 63/2 gereği verilen disiplin suçları. Verilen cezanın miktarı veya süresi önemli değildir. Bu suçlar hakkında HAGB kararı verilemez.
  4. Karşılıksız çek keşide etme suçu. Kambiyo senetlerinin güvenilirliğinin zedelenmemesi adına kanun koyucunun ticaret hayatını korumaya yönelik bir adımıdır.
  5. İmar kirliliğine neden olma suçu.
  6. Disiplin ve tazyik hapsine hükmedilmesini gerektiren fiiller.
  7. Anayasanın m.174’te koruma altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar.

B- Faile İlişkin Şartlar

  1. Failin daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı hakkında mahkumiyet kararı kurulmamış olması gerekir. Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı faile mahkumiyet kararı verilmişse artık hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumundan faydalanamaz. Burada verilmiş önceki cezanın miktarı, türü veya niteliği önemli değildir. Tek kıstas kasten işlenmiş olmasıdır. Bu nedenle failin daha önce taksirli bir suç neticesinde kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunması HAGB kararı verilmesine engel değildir.
  2. Suç nedeniyle failin veya kamunun uğramış olduğu zararın giderilmiş olması gerekir. Burada kast edilen maddi zararlardır. Manevi zararların giderilip giderilmediği hükmün açıklanmasına konu oluşturmaz. Fail zararı; zararın konusu olan şeyi aynen verilebiliyorsa aynen iade yoluyla, aynen iade edilemeyecek bir şey ise de tazmin etmek suretiyle giderebilir. Aynı zamanda zarar suç nedeniyle oluşan doğrudan zararlardır. Dolaylı zararların giderilmesi beklenmez.
  3. Mahkemenin failin tekrar suç işlemeyeceği yönünde bir kanaate varması gerekir. Bu durum mahkemenin takdir yetkisi alanındadır. Mahkeme failin hal, hareket, tutum, sosyal ve ekonomik durumu gibi birçok etkeni göz önüne alarak samimi bir şekilde bu kanaate sahip olmalıdır.
  4. Failin hakkında verilecek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına onay vermesi beklenir.  Kabul etmeyen fail hakkında HAGB kararı verilemez.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı İçin Sanığın Talepte Bulunması Gerekir mi?

Bu kararın verilebilmesi için sanığın bu yönde bir talebi aranmaz. Mahkeme HAGB kararı için gerekli koşulların somut olay üzerinde oluşup oluşmadığını resen dikkate alır. Ancak elbette sanığın da bu yönde bir talepte bulunması mümkündür fakat uygulama kabiliyeti açısından gerekli de değildir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı Verilirse Ne Olur?

Fail hakkında bu yönde bir kararın verilmesi halinde fail artık bir denetim süresine tabidir. Bu denetim süresi içerisinde kanun koyucu kendisine belirli başlı yükümlülükler yüklemiştir. Bu yükümlülükler kararın kesinleşmesi ile başlayan süreler boyunca uyulması gereken koşullardır.

Failin denetim süresi yaşına göre değişir. Şayet hakkında HAGB kararı verilen fail, 18 yaşından küçükse yani suça sürüklenen çocuk konumunda ise Çocuk Koruma Kanunu gereğince 3 yıllık bir denetim süresine tabidir. Ancak 18 yaşından büyükse de 5 yıllık bir denetim süresi öngörülür.

Failin bu denetim süreleri içerisinde kasıtlı olarak bir suç işlememesi ve kendisine yüklenen yükümlülüklere riayet etmesi beklenir. Aksi halde HAGB kararı kaldırılır ve cezası infaz olunur. Ancak denetim süresi başarıyla geçirilirse fail hakkında hükmolunan ceza infaz olmaz ve kamu davası da düşer. Ancak failin uyması gereken tek yükümlülük suçtan uzak durmak değildir. Mahkeme fail hakkında uygun görürse bir yıldan uzun olmamak kaydıyla denetimli serbestlik tedbirlerine de hükmedebilir. Failin bunları harfi harfine yerine getirilmesi gerekir. Fail hakkında verilebilecek denetimli serbestlik tedbirleri şöyledir:

  • Bir meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmek
  • Bir meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmak
  • Belli yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmek.

Fail hakimin takdir ettiği bu yükümlülüklere uymaz veya denetim süresi içerisine kasıtlı bir suç işlerse açıklanması geri bırakılan hüküm açıklanarak, cezası infaz olunur.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararına Karşı İtiraz Yolu Açık Mıdır? Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları itiraza kabil kararlardandır. Yani kararın tefhim veya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde hakkında HAGB kararı verilen sanığın görevli ve yetkili mahkemeye dilekçe vermek suretiyle itirazda bulunması mümkündür. Burada görevli mahkeme şayet kararı asliye ceza mahkemesi vermişse, bağlı bulunduğu yerdeki ağır ceza mahkemesidir. Kararı zaten ağır ceza mahkemesi vermişse, onun numarasını takip eden diğer ağır ceza mahkemesi görevlidir.