Ceza muhakemesi süreci bir suç şüphesi ile başlar. Cumhuriyet savcılığı ve onun yardımcısı sıfatındaki kolluğun soruşturma sürecindeki araştırmaları neticesinde şayet Cumhuriyet savcısı yeterli delil toplayarak suç şüphesini kuvvetlendirmişse aynı zamanda muhakeme şartları gerçekleşmemiş ve Cumhuriyet savcısı da aksi yönde bir takdir yetkisi sergilememişse soruşturmayı sonlandırıp kovuşturmaya başlamak adına bir iddianame düzenlenerek kamu davası açılır. Kamu davası bu nedenle maddi gerçeğin ortaya çıkarılması amacını güder. Bu nedenle kural olarak ceza muhakemesi hukukunda kamu davasının mecburiliği prensibi söz konusudur. Kamu davasının mecburiliği; soruşturma sürecinde delil toplayıp bunları muhafaza altında tutmak mükellefiyetinde olan Cumhuriyet savcısının suç şüphesini araştırıp, toplumsal iddia makamı sıfatıyla kamu davası açarak davayı takip edip adaletin tecelli etmesini sağlama amacı güder. Ancak bu ilke çok katı suretle uygulanmayıp, prensibi yumuşatıcı hükümler öngörülmüştür. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi de bu yumuşatıcı hükümlerden birisidir.

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi, niteliği itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumuna benzer. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından verilebilecek bir karar olup; kamu davasının açılmasının ertelenmesi de soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından verilir. Ancak her iki müessese de netice itibariyle şüpheli ya da sanığın toplumu kazandırılması, cezanın bireyselleştirilmesi amacına hizmet eder.

Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Nedir?

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi, Cumhuriyet savcısının soruşturma sürecindeki takdir yetkileri arasındadır. Cumhuriyet savcısı suçun şüpheli tarafından işlendiğine ilişkin yeterli delil elde etmiş olmasına rağmen takdir yetkisini kullanarak bu müesseseyi yürürlüğe sokabilir. Cumhuriyet savcısı şayet koşulları oluşmuşsa kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verdiği takdirde iddianame hazırlamaz. Ancak soruşturma da kapanmaz. Şüpheli hakkında bir denetim süresi öngörür ve bazı durumlarda da yükümlülükler yükler. Şüpheli bu denetim süresini yükümlülüklerine uygun bir şekilde sürdürmesi halinde hakkında açılacak olan kamu davasını açılmaz ve Cumhuriyet savcısı ilgili dosya hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verir. Ancak yükümlülüklere uygun davranılmaz ve sanık denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlerse ertelenen kamu davası açılmak üzere savcı bir iddianame düzenler ve kovuşturma süreci başlar. Şüphelinin tabi olduğu denetim süresi 5 yıldır. Dolayısıyla 5 yıl boyunca şüpheli hakkındaki soruşturma tabiri caizse askıdadır. Beş yılın sonunda ise şüphelinin adli sicil kaydından da silinir.

Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Şartları Nelerdir?

Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumunun gündeme gelebilmesi için kanunda aranan bazı şartların gerçekleşmesi gerekir. Bu şartlar şunlardır:

  • Soruşturmaya konu suçun ön ödeme veya uzlaştırmaya tabi olmaması gerekir. Bu kurumlara tabi olan suçlar hakkında erteleme mümkün değildir.
  • Soruşturmaya konu suçun yaptırımı, üç yılı geçmeyen hapis cezasıdır. Üst sınır üç yıldır. Ancak suça sürüklenen 15 yaşından küçük çocuklar bakımından üst sınırı 5 yılı geçmeyen hapis cezalarına kadar uygulama olanağı getirerek çocuk ceza siyasetinde yumuşamaya gidilmiştir.
  • Şüphelinin daha önce kasıtlı bir suç nedeniyle mahkumiyetinin olmaması gerekir.
  • Cumhuriyet savcısı kamu davasının açılmasının ertelenmesinin şüpheli bakımından suç işlemekten imtina ettireceği yönünde bir kanaate ulaşmış olması gerekir. Bu durum da şüphelinin somut olaydaki hal ve hareketlerinden, söylemlerinden anlaşılabilir.
  • Kamu davasının açılmasının ertelenecek olması, şüpheli ve toplum açısından açılmasından daha faydalı olmalıdır. Bilhassa şüphelinin bakmakla yükümlü olduğu kişiler varsa bu koşul sağlanmış olur.
  • Suça konu fiil nedeniyle Cumhuriyet savcısı tarafından tespit edilen zarar, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle bertaraf edilmiş olmalıdır.

Ancak bu şartların hepsi gerçekleşmiş olsa bile bazı suçlar bakımından kamu davasının açılmasının ertelenmesi kurumunun işletilebilmesi mümkün değildir. Bu suçlar:

  • Suç işlemek için örgüt kurmak, yönetmek veya örgüte üye olmak suçları ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar,

Kamu görevlisi tarafından görevi sebebiyle veya kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen suçlar ile asker kişiler tarafından işlenen askerî suçlar,

  • Cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (cinsel taciz suçu, cinsel saldırı suçu, cinsel istismar suçu, reşit olmayanla cinsel ilişki suçu)

Kamu Davasının Açılmasının Ertelenmesi Kurumunun Mecburi Olduğu Suçlar

Her ne kadar kamu davasının açılmasının ertelenmesi tamamen Cumhuriyet savcısının takdir alanında ise de kanun koyucu bazı suçlar bakımından bu kurumun yürütülmesini zorunlu kılmıştır. TCK m.191’de düzenlenen Kullanmak için uyuşturucu madde satın alma, kabul etme, bulundurma suçu böyle bir suçtur. Şayet şüpheli hakkında bu sevk maddesi ile bir soruşturma başlatılmış olsa bile Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyemez ve kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar vermek zorunda olur. Yani Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen erteleme şartları burada aranmaz. O şartlar oluşsa da oluşmasa da TCK m.191’deki suç oluştuğu an kamu davasının açılmasının ertelenmesi gündeme gelir. Şüpheli böylece 5 yıllık bir denetime tabi olur. Erteleme süresi boyunca şüpheli hakkında en az 1 yıl süreyle denetimli serbestlik hükümlerine tabidir. Gerek görülürse hakkında tedavi ve rehabilite programları uygulanabilir. Şüphelinin tüm bunlara riayet etmesi gerekir. Aksi bir halde yani şüphelinin kullanmak için uyuşturucu madde satın alması, bulundurması, kullanması halinde askıda olan soruşturma hakkında iddianame hazırlanır ve ertelenen kamu davası da açılmış olur. Şüpheli denetim süresi boyunca yükümlülüklerine riayet ederse hakkındaki soruşturmada, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilerek sicilinden silinir.