10.000 defa kelime-i tevhid söylemek insan üzerinde nasıl bir tesir meydana getirir. Bunu anlamak için bir defa söylemenin sonuçlarını gözden geçirmek yeterli aslında.

İnsan bir kez gönülden inanarak "La ilahe illallah" der ve peygamberinin getirdiği dine bütün gücüyle sarılırsa bu dünyada da ahiret hayatında da rahata erer. Bu, bir kez söylemenin sonucudur. Tasavvuf kitaplarında, özellikle Nakşibendi tarikatının önde gelen isimlerinden olan İmam-ı Rabbani hazretlerinin kitabı olan Mektubat adlı eserde yer alan bilgilere göre kelime-i tevhid söylemenin kalbi temizleyici bir etkisi vardır. Kişi, "La ilahe illallah" demeyi alışkanlık haline getirdiği takdirde bir süre sonra ruhi melekelerinde ve aklında gelişme meydana gelir. Bu gelişme Allah-ü Teala'nın emirlerine uyma oranında olur. Nasıl ki, bir kişi bir işle sürekli uğraş halinde olursa artık o işte ustalaşır ve başkalarının göremediklerini görür, anlayamadıkları incelikleri anlar hâle gelirse dini konularda da bu durum böyledir. Dini konularda ustalaşan kişilere alim ve evliya denir. Bunların ruhi melekeleri kuvvet kazanmıştır. Artık başka insanların kötülüğünü isteyemezler. Daha doğrusu tek istedikleri Allah-ü Teala'nın rızasıdır. Bütün işlerinde, yaptıkları her şeyde ve seçimlerinde Allah-ü Teala'nın rızasını gözetirler.

Alim demekle söylenmek istenen dünyaya ait bilgilerin bilinmesi değildir. Bu dünyada bilinmesi gereken zaruri miktarda bir bilgi mevcuttur. İnsanın hayatını devam ettirebilmesi bunları bilmesi elbette lazımdır. Fakat, bugün bizler, peygamber zamanında yaşayan ve dini bizzat ondan öğrenerek tatbik eden kişiler ile karşılaştırıldığımızda üstünlük sahasında kimin daha ileri olduğunu tartışmaya bile gerek yok. Elbette onlar. Büyükler üstünlüğün takva ile olacağını söylemişlerdir.