Dünyada ve Türkiye’de son dönemlerde sıklıkla dile gelen konulardan birisi LGBT+ bireylerdir. Hukuk düzeni de kanun koyucunun öngördüğü şartların mümkün olması halinde cinsiyet değiştirmeye olanak sağlamakta, kadından erkeğe erkekten kadına geçişi mümkün kılmaktadır. Cinsiyet değiştirme ameliyatı ile mümkün olan bu durum, tıbbi yönünün yanı sıra hukuken de çift aşamalı bir süreçtir. İlk aşama mahkemeden cinsiyet değişikliği ameliyatı için mahkemeden izin alınmasıdır. İzni aldıktan sonra ameliyatın yapılması mümkündür. Hakim kararı olmadan bu ameliyatın yapılması ülkemizde mümkün değildir. Ameliyatı takiben de kişi Nüfus müdürlüğüne giderek ameliyatın gerçekleştiğini kanıtlayan resmi sağlık kuruluşu raporlarını takdim etmeli, gerekli düzeltmelerin yapılmasını talep etmelidir. Ardından süreç tamamlanmış olup kişi hukuk dünyasında arzu ettiği cinsiyet ile var olabilmektedir.

Cinsiyet Değiştirme Davasını Kimler Açabilir?

İlgili dava TMK m.40’ta düzenlenmiştir. TMK m.40’ta öngörülen şartları taşıyan herkesin davayı açma hakkı vardır. Buna göre:

  • 18 yaşını doldurmuş olmak
  • Halihazırda devam eden bir evliliğin içerisinde olmamak
  • Kişinin manevi ve fiziki olarak transseksüel yapıda olması
  • Kişinin cinsiyetinin değiştirilmesinin ruh sağlığı açısından zorunlu görülmesinin resmi sağlık kuruluşları tarafından belgelenmesi
  • Şahsen mahkemeye başvurmak

İlgili şartları taşıyan kişi mahkemeye vereceği bir dilekçe ile davayı açıp, cinsiyet değişikliği davası için hakimden izin talep edebilir. Kanun metni değişmeden önce lafzında ”üreme yeteneğinden süreli biçimde yoksun bulunulmasının resmi sağlık kurulu raporuyla belgelenmesi” ibaresi bulunmaktaydı. Ancak Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bir başvuru ile söz konusu hüküm anayasaya aykırı bulunmuş ve ardından da kanundan kaldırılmıştır. Artık üreme yeterliliğine haiz olmamak yani eş deyimle kısır olmak, cinsiyet değişikliği ameliyatı için aranan bir koşul değildir. Kısır olmayan bireylerin de ilgili şartları taşıması halinde mahkemeden talepte bulunabilmesi mümkündür.

Cinsiyet Değiştirme Davası Kime Karşı Açılır?

Mutlaka davalı ve davacı tarafın bulunması gereklilik arz ettiğinden, davacı taraf cinsiyetini değiştirmek isteyen taraf iken davalının kim olacağı husumet açısından dava şartıdır. Bu davada da diğer nüfusla ilgili davalarda olduğu gibi davalı taraf Nüfus Müdürlüğü’dür. Davanın Nüfus Müdürlüğü’ne yöneltilmesi gerekir.

Cinsiyet Değiştirme Davası Nerede Açılır?

Cinsiyet değiştirme davasında görevli mahkeme genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yetkili mahkeme ise davayı açan kişinin ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir.

Cinsiyet Değiştirme Ameliyatı Hangi Hastanelerde Yapılabilir?

İlgili hukuki süreci tamamlayıp hakimden izin aldıktan sonra kişi ameliyat olabilir. Ancak cinsiyet değiştirme ameliyatı niteliği itibariyle her hastanede yapılması muktedir olmayan bir ameliyattır. Dolayısıyla eğitim ve araştırma hastanesi niteliğinde olan bir hastanede yapılması mümkündür. Söz konusu eğitim ve araştırma hastanesi aynı zamanda, kişinin manevi açıdan cinsiyet değiştirmesinin elzem olduğuna karar veren resmi sağlık kuruluşudur. Türkiye’de bu ameliyatı yapabilecek olan hastaneler ise şunlardır: İzmir Dokuz Eylül, İstanbul Cerrahpaşa, Ankara Hacettepe ve İstanbul Çapa Hastaneleridir. Bu hastaneler bünyesinde Cinsel Kimlik Konseyi bulunur. Konsey; psikiyatr, plastik cerrah, kadın doğumcu, ürolog, genetikçi, endokrinolog ve hukukçu kişilerden oluşmaktadır ve kişinin cinsiyet değiştirme ameliyatı olup olmaması gerektiği hakkında bir heyet raporu hazırlamaya yetkilidir. Şayet heyetten olumlu bir rapor çıkarsa o takdirde ameliyat olmak için mahkemeye başvurması gerekir.

Kişi bu süreçleri atlattıktan sonra Nüfus Müdürlüğüne giderek ilgili değişiklikleri yapabilir. Ancak kişinin ismini de değiştirmek istemesi halinde ya ayrıca bir dava açması gerekir ya da ilk başta hakimden izin almak için açacağı cinsiyet değişikliği davasında isim değişikliği talebinde de bulunması gerekir. Bu ikinci seçenek usul ekonomisi bakımından daha çok tercih edilendir. Ancak uygulamada bazen bazı mahkemeler isim değişikliği için tanık dinlemek istemektedir. Bazı mahkemeler ise tanıktan ziyade hastane raporlarına bakarak gerekli kararı vermeyi daha uygun görmektedir.