Ad ve soyad kişinin günlük hayatta tanınma, diğerlerinden ayrılma şeklidir. Kişinin kimi zaman doğumundan önce kararlaştırılan ismi ölümüne kadar onu hem hukuk dünyasında hem de sosyal hayatta adeta bir gölge gibi takip eder. Ancak bu denli önemli olan ismin konulmasında isim sahibinin iradesinden ziyade ebeveynler, büyük anne ve babalar, diğer akrabalar rol oynar. Yani isim sahibinden çok herkesin bir katkısı vardır. Bu nedenle kişiler ismini değiştirmek ve serbestçe isimlerini takdir etmek isteyebilirler. Nitekim isim değiştirmek da kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardandır. Ancak hukuk düzeni içerisinde kargaşa yaratmaması adına isim değiştirmek belli bazı hukuki şartların gerçekleşmesi halinde mümkün olabilir.

İsim Değiştirme Davası Nasıl Açılır?

İsim değiştirmek ancak dava yoluyla sağlanabilir. Bunun için ismini değiştirmek isteyen kişi, görevli ve yetkili mahkemeye bir dilekçe vermek suretiyle davayı açmalıdır. Ancak bunun için öncelikle ortada isim değiştirmek için kanunun aradığı haklı bir sebebin olması gerekir. Haklı sebep kavramı sübjektif bir ifadedir. Yani kanun koyucu haklı sebep diyerek durumun gerçekten haklı bir sebep teşkil edip etmediğini hakimin takdirine bırakmıştır. Kanunda sınırlı sayıda sayılı haller saymamış, bu alanı geniş tutmuştur. Yani kişinin ismine aidiyet duymaması, kendisine o isimle bütünleşmiş hissetmemesi gereklidir. Peki haklı sebeplere örnek olarak neler verilebilir?

  • İsim değiştirmek isteyen kişinin ismi, bir terör örgütüne liderlik yapan kişiyle aynı olması veya toplum tarafından bilinen bir suçluyla ayniyet taşıması.
  • İsmin komik veya gülünç olması.
  • İsmin toplumdaki genel ahlak kurallarına aykırılık teşkil etmesi.
  • Telaffuzu zor bir isim olması.
  • Kişinin uzun süredir kimlikte yazan ismi yerine bir başka isimle toplumda tanınması, insanlar tarafından bu isimle kendisine seslenilmesi.
  • Halihazırda icra ettiği meslek nedeniyle mevcut ismini kullanamamak.
  • İsmin ailede suç işlemiş veya kötü bilinen bir kişinin ismiyle aynı olması ve bu durumun isim sahibinin psikolojisinde travma yaratması.

Bunlar örnek niteliğinde olup, somut olayın şartlarına göre haklı sebepler hakimin takdirindedir. Esas kıstas mevcut isim ile kişinin hali hazırda özdeşleşememiş olmasıdır.

Haklı sebeplerin varlığı halinde, kişi görevli ve yetkili mahkemeye bu haklı sebepleri gösteren bir dilekçe sunmak suretiyle isim değiştirme davasını açabilir. Görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Bir dönem isim değiştirme işi çekişmesiz yargıya tabi işlerden olarak görülmüş ve çekişmesiz yargı işlerine bakan sulh hukuk mahkemesince görülmekteydi. Ancak yüksek mahkeme isim değiştirme davasının çekişmesiz yargı işi olmadığına kanaat getirmiş ve genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği yönünde içtihatlarda bulunmuştur. Yetkili mahkeme kişinin ikametinin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak yetkili ve görevli mahkemenin tespit edilmiş olması yeterli değildir. Söz konusu iş bir dava niteliğine haiz olduğu için davacı ve davalı olmak üzere iki tarafın varlığı zorunludur. Bu nedenle davanın diğer tarafı yani davalı, husumetin yöneltildiği kimse Nüfus Müdürlüğü olarak düzenlenmiştir. Kanun değişikliğinden önce dava anne ve babaya karşı açılmaktaydı ancak artık davanın muhatabı Nüfus Müdürlüğüdür. Bunlar usule ilişkin kurallar olmakla birlikte bu kurallara uyulmaması davanın usulden reddedilmesine neden olur.

Soyadını Değiştirmek Mümkün Müdür?

Tıpkı isim gibi soyadı da kişilerin iradesi dahilinde olmadan ömürleri boyunca taşıdıkları tanınırlık sembolleridir. Ancak şartları oluştuğunda pek tabi değiştirilmesi de mümkündür. Soyadını değiştirmek için de tıpkı isim değiştirme davasında olduğu gibi haklı sebeplerin varlığı aranır. Haklı sebepler sınırlı sayıda olmayıp kişinin kendisini ait hissetmemesi veya toplumda hoş görülmemesi gibi nedenler haklı sebep olarak görülebilir. Soyadını değiştirmek isteyen kişinin ikametgahının bulunduğu ilde görevli asliye hukuk mahkemesine, Nüfus Müdürlüğünü davalı göstererek bir dilekçe ibraz etmesi soyadını değiştirmek için gerekli ve yeterlidir. Ancak haklı sebeplerin ispatı her iki durumda da aranır. Hakim gerekli gördüğü takdirde tanık dahi dinleyebilir.

İsim Düzeltme Davası ve İsim Değiştirme Davası Arasındaki Farklar Nelerdir?

İsim ve soyadı değiştirme, ismin veya soyadının tamamının üzerinde tasarrufta bulunulduğu bir davadır. İsim veya soyadının tamamı değiştirilir veya mevcut olmayan yeni bir isim eklenir. İsim düzeltme davasında ise ismin veya soyadının tamamı değiştirilmez. Basit bir hata sonucunda gelişen durumun düzeltilmesi amaçlanır. Harf hatası, eksik veya fazla yazılması gibi durumlar böyledir. Her ikisi de hukuki olarak aynı niteliğe sahiptir. Her ikisi de dava yoluyla talep edilebilir. Ancak amaçları farklıdır.

İsim veya Soyadı Değiştirmenin Hukuki Sonuçları Nelerdir?

İsmin veya soyadının değiştirilmesi, kişiye sıkı sıkıya bağlı diğer hakların niteliğinde bir değişiklik oluşturmaz. Kişinin diğer bilgileri yani yaşı, doğumu, medeni hali gibi bilgileri sabit kalır.

Erkek eş evlilik birliği devam ederken soyadını değişirse, o halde başkaca bir işleme gerek duyulmaksızın kadın eşi de soyadı değişir. Aynı şekilde on sekiz yaşından küçük ve evlatlık çocukların soyadı da başka bir hukuki işleme gerek duyulmadan değişir.

İsim veya soyadı değişikliği için dava açan kişinin davası kabul edilirse, mahkeme bu değişikliğin yerel veya ulusal gazetelerde üçüncü kişilerin öğrenmesi amacıyla ilan ettirir. Mahkeme aynı zamanda gerekli değişikliklerin yapılması için Nüfus Müdürlüğünü bu değişiklikten haberdar eder ve kişinin ismi veya soyadı değişmiş, arzu ettiği yeni isim veya soyadına kavuşmuş olur.