Kişilik kültü, bir lider veya figürün kişiliği ve liderliği etrafında oluşturulan ve hayranlık, sadakat ve körü körüne takip gibi unsurları içeren bir fenomendir. Bu tür kültler genellikle liderin otoritesini güçlendirmeyi, toplumu etkilemeyi ve ona karşı eleştiri veya muhalefeti bastırmayı amaçlar.

Kişilik kültü, genellikle propaganda, mitingler, posterler, sloganlar, alıntılar ve semboller gibi araçlarla desteklenir. Liderin güçlü kişiliği, karizması veya liderlik yetenekleri vurgulanarak onun sıradışı veya neredeyse kahramanlık düzeyinde bir figür olarak sunulması hedeflenir.

Bu tür kültlerde lider, sık sık körü körüne sadakat ve itaat bekler. Eleştiri veya muhalefet hoş karşılanmaz ve liderin kararlarına sorgusuz sualsiz uyulması beklenir. Bu, liderin otoritesini sağlamlaştırır ve onun kontrolünü ve etkisini artırır.

Kişilik kültü, tarih boyunca çeşitli liderler ve rejimler tarafından kullanılmıştır. Örnekler arasında Adolf Hitler ve Nazi Almanyası, Joseph Stalin ve Sovyetler Birliği, Mao Zedong ve Çin Halk Cumhuriyeti, Kim Jong-il ve Kuzey Kore gibi figürler yer alır.

Kişilik kültü, toplumlar üzerinde derin etkiler bırakabilir ve liderin kararlarına veya ideolojisine sorgusuz sualsiz bağlılık oluşturabilir. Bu durum, özgür düşünceyi kısıtlayabilir, baskıyı artırabilir ve toplumda hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık yaratabilir. Aynı zamanda, liderin hatalarını ve kötü politikalarını görmeyi engelleyebilir ve toplumun çıkarlarını veya refahını tehlikeye atabilir.

Kişilik kültü, demokratik değerler, özgür düşünce ve eleştiri, şeffaflık ve hesap verebilirlik gibi ilkelere aykırıdır. Demokratik toplumlarda liderlerin eleştiriye açık olması, hesap verebilir olmaları ve güçlerin denge ve denetim mekanizmaları tarafından kontrol edilmeleri önemlidir. Bu şekilde kişilik kültüne bağlılık ve liderin otoriter bir şekilde tapınması önlenir.