Nasyonal Sosyalizm bir ırkçı görüştür. Bu görüşün aynı zamanda doktrin haline gelen felsefesi vardır. Adolf Hitler'in mimarı olduğu bu felsefi doktrin meydana getirilirken başka hangi görüşlerden etkilendiği sorulacak olursa karşımıza çıkanların en önemli iki tanesi Mussolini'nin İtalya'daki Faşizm rüzgarı ve ondan da önemlisi bağnaz yahudi düşünce yapısıdır.

Nasyonal Sosyalizm, yahudi ananesinin kötü bir kopyası iyi bir uygulanış şeklidir. Biz bunu tüm açıklığı ile görmekteyiz. Yahudilerin kendilerini diğer ırklardan üstün gören onları sadece kendilerine hizmet etmeleri için yaratılmış mahluklar olduğunu ileri süren inanç sistemleri vardır. Yahudilere göre kendi ırkları dünyanın efendileri diğer ırklar ise kölelerdir. Köle ırklar "goyim" adını alırlar ve aslında yaşamayı bile hak etmezler. Bu açıdan bakıldığında yahudi ananesi hem İtalyan Faşizm'in hem de Alman Nazizm'in kökenidir. Her faşist düşünce yapısı gibi o da "biz biziz, siz sizsiniz" ayrımı yapar ve "her şey bizim içindir" der.

Almanya'nın genç Führer'i, zorlu hayat sürecinde toplumu inceleme fırsatı elde etmiş ve onun en önemli sorununu, beşinci kol faaliyetini deşifre etmiştir. Bu faaliyet bir devlete ait olmamakla birlikte devletleri içten tahrip edecek, onları medeniyetin zirvesinden alıp toprakları çoraklaşana kadar sömürecek kadar güçlüdür. Almanya'nın sorunu yahudi sorunudur. Bu vatansız topluluk birbirlerine sadece kan bağı ile değil diğer toplulukları köle olarak gören rezil bir inanç sitemi ile bağlıdır. İşte Nasyonal Sosyalizm'in mimarı ulusları felakete sürüklemeyi kendine görev edinen bu topluluğun ana fikrini kendilerine karşı kullanmasını gayet iyi bilmiştir. Eski Almanya, savaştan yenik ayrılan, yorgun Almanya bu fikir etrafında kenetlenerek yeniden ayağa kalkmıştır..

Nasyonal Sosyalist düşünce çoğunluk tarafından ret edilse, lanetlense bile onu kullanmaktan geri kalmayanlar gelecekte dünyanın gerçek hakimi olacaklardır. Bugün olduğu gibi.