Kişisel gelişim tuzağı
Cahil bırak ve yönet: Günümüzde insanları cahil bırakmanın en iyi yolu onlara bir şey öğretmemek değil de...
Elbette hepimiz bir hayat yaşıyoruz. Ben de bu hayatı yaşarken bir iş girişi için bankada hesap açtırmam gerekti. Eğer böyle bir durumda bankaya yolunuz düşerse bankadaki takım elbiseli eşkıya size bir kredi kartı kitlemeye çalışır. Elbette bana da aynısı oldu ve ben istemediğimi söyledim. O şansını denemeye devam etti, ısrar etti sonuç olarak eline bir şey geçmedi ve geçiremeyeceğini anlayınca da bana açıkça madem anlıyorsun söyle de boşuna uğraşmayalım dedi. Elinde kredi kartı için hazırlamış olduğu evrakların tümünü çöp kutusuna attı. Bugün etrafta dolaşan bir yığın ahmağa anlatmak kolay olmasa da yine de söylemekte fayda var; bankalar ve bankacılar sizin dostunuz değildir. Bankalar bir ülke için zararlı kurumlardır. Bir insan için sigara ve alkol nasıl zararlı ise işte bankalar ve bankacılarda öyledir.
İnsanları cahil bırakmanın en iyi yolu onları ne kendilerine faydası olan ne de etraflarındaki diğer insanlara faydası olan boş işlerle oyalamaktır. Artık blog yazarken durmadan küfür edesim geliyor. Sanırım bir tür alerji oldum. İnsan alerjisi.
Mesela geçen gün kuzenimin eline bir kitap vermişler. Bu kitaptan yarışma düzenleyeceklermiş. Kuzenim daha beşinci sınıfa gidiyor. Bana bir soru sordu müslüman olduğum halde ne gereği var demekten kendimi alamadım. Peygamberimizin kaç tane amcası vardır? İşte soru bu. Aynı şey Atatürk içinde geçerli. Çocuklar okula başlayınca ilk öğrettikleri şey Atatürk’ün şeceresidir. Sanki çocukların okula başlama nedeni ve okuma yazma öğrenmeleri Atatürk’ün şeceresini ezberlemek için. Çocuk daha kendi ailesini, akrabalarını doğru dürüst tanımamışken. Öyle sanıyorum ben Atatürk’ün anne-baba isimlerini öğrendiğimde daha kendi dedelerimin adlarını doğru dürüst bilmiyordum.
Son günlerde yeni bir moda da kişisel gelişim oldu. Önceden bu kadar yaygın değildi. Çünkü bilgiye erişim kısıtlıydı. Şimdi sosyal medya kişisel gelişim ve motivasyon sözleri ile dolup taşıyor. Başkalarını doğmaları ile yaşamaktan nefret eder hale geldim. Herkesin her konuda söyleyecek bir sözü var. Gerçi şuan bende aynı şeyi yapıyor gibiyim ama ben sadece uyarıyorum insanları bir zararlı konusunda. Herkesin kendi bileceği iş sonuçta.
Ben domates yetiştirmek istiyorum ama maalesef ekecek bir bahçem yok.
Geçenlerde bir kişiden duydum "artık kişisel gelişim bir sektör haline geldi" diyordu.