Pandemi ile birlikte hayatımızda yeme içmeden çalışma koşullarına kadar her alanda köklü değişiklikler meydana geldi. Pandemi ile alışkanlıklarımızı bir kenara bırakıp resmi otoritelerin de deyimi ile “yeni normalleşme” kuralları hayat şeklimizin bir parçası haline geldi. Şüphesiz ki en köklü değişikliklerden birisi çalışma hayatında meydana geldi. Artık uzaktan çalışma hayatımızın bir parçası haline geldi ve önceleri yadırganan bu sistem artık “normalleşti”.
Uzaktan çalışma sözleşmeleri her ne kadar hukukumuzda pandemiden önce de yer alsa da asıl yükselişi şüphesiz ki pandeminin seyri ile paraleldir. Uzaktan çalışma sözleşmeleri iş hukukunda iş sözleşmesinin bir türüdür ve İş Kanuna eklenmesi 2016 yılına tekabül eder.
Uzaktan Çalışma Sözleşmesi
İş Kanunu m.14/4’e göre işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim aletleri aracılığıyla işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisi olarak tanımlanmaktadır.
Kanundaki tanım kapsamında bir çalışmanın uzaktan çalışma kapsamına dahil olabilmesi için ilk olarak işçinin işverene ait iş organizasyonu içerisinde iş görmesi gerekir. Bu unsur işçinin işverenine karşı işçi olmaktan doğan hukuki ve kişisel bağımlılığının bir getirisidir. Bu unsur olmaksızın ortada bir işçinin varlığından söz edilemez. Dolayısıyla da İş hukukunun kapsamı dışında kalır. Kanun koyucuya göre uzaktan çalışma sözleşmesinin aynı zamanda yazılı olarak yapılması gerekir. Bu yazılılık ispat kolaylığı açısından aranan yazılı şekil şartı olmayıp, geçerlilik bakımından aranan yazılı şekil şartı niteliğindedir.
Kanun koyucunun yapmış olduğu tanım irdelendiğinde “tele çalışma” ve “evden çalışma” olarak nitelenen çalışma şekillerinin uzaktan çalışma adı altında birleştirildiği görülmektedir. Tele çalışma, telekomünikasyon araçları aracılığıyla bir işletme için herhangi bir işin uzaktan, işyeri dışından yapılması olarak adlandırılabilir. Tele çalışmada aranan asıl şart işin iletişim araçları sayesinde ve işyeri dışında gerçeklemiş olmasıdır. Teknolojinin getirilerinin iş hukukundaki yansımaları bakımından tüm bu değişiklikler hayatımızın artık vazgeçilmez parçaları haline gelmiştir.
Uzaktan Çalışma Sözleşmelerinde İşveren Bakımından Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Uzaktan çalışma sözleşmeleri en nihayetinde iş hukuku çatısı altında barınan sözleşmelerdir. Bu nedenle iş hukukundan doğan yükümlülüklerin ve hakların sözleşmenin her iki tarafı bakımından da doğması şüphesiz ki kanun gereğidir. Ancak kanun koyucunun uzaktan çalışma sözleşmelerinde işveren bakımından özellikle üzerinde durduğu iki husus vardır. Bunlar:
1- Eşit Davranma Borcu
İş Kanunu m.14/6’ya göre uzaktan çalışmada işçiler esaslı bir neden olmadıkça sadece iş sözleşmelerinin niteliğinden dolayı emsal işçiye göre farklı işlemlere tabi tutulamazlar.
2- İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemlerini Alma Borcu
İş Kanunu m.14/6’ya göre işveren, uzaktan çalışma ilişkisiyle iş verdiği işçisine yaptığı işin niteliğini de göz önünde bulundurarak iş sağlığı ve güvenliği hakkında çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanlarla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlü kılınmıştır.
Uzaktan Çalışma Sözleşmesi Nasıl Yapılmalıdır?
Uzaktan çalışma sözleşmesi kanun gereği yazılı olarak yapılan iş sözleşmesi türlerindendir. Sözleşmede; işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan iş araçları, ekipman ve bunların korunmasına ilişkin hususlar, işverenin işçi ile iletişim kurması ve özel ve genel çalışma şartlarına ilişkin düzenlemeler yer almalıdır.
Uzaktan Çalışma Sözleşmesinde İşin Görülmesine İlişkin Alet ve Malzeme Masrafları Kime Aittir?
Kullanılacak alet ve malzemelerin temini Uzaktan Çalışma Yönetmeliği’nde tarafların takdirine bırakılmıştır. Ancak şayet taraflar bu konuda bir anlaşma yapmamışlarsa kural olarak bu masraflara işverenin katlanması gerekir. Nitekim hukuken olması gereken de budur. Bununla birlikte yönetmelikte işin görülmesinden kaynaklı olarak mal veya hizmet üretimiyle doğrudan ilişkili olan zorunlu giderlerin karşılanması hususu da tarafların inisiyatifine bırakılmıştır. Ancak belirtmek gerekir ki Türk Borçlar Kanunu’nda bu husus açıkça düzenlenmiş olup işin görülmesi nedeniyle ortaya çıkan doğrudan masraflara işverenin katlanması gerektiği belirtilmiştir. Yönetmelik ve kanun maddesinin çeliştiğine dikkat çekmek gerekir.
Uzaktan Çalışma Sözleşmesinde Çalışma Süreleri Nasıl Belirlenir?
Normal çalışma türlerinde kişilerin giriş çıkış kayıtları farklı sistemlerle incelenir ve kaydedilir. Ancak uzaktan çalışmada en büyük problemi bu husus oluşturmaktadır. Çalışma sürelerindeki belirsizlik elbette ki işçinin aleyhine sonuçlanmakta olup işçinin emeğinin sömürülmesinin önü açılmaktadır.
Uzaktan Çalışma Yönetmeliğinde bu husus, iş sözleşmesinde çalışma saatinin açıkça belirtileceği ve kanuni sınırlar içerisinde kalmak koşulu ile taraflarca çalışma saatlerinde değişiklik yapılabileceği ve fazla çalışmanın işverenin yazılı talebi üzerine işçinin kabulü ile yapılabileceği belirtilmiştir. Dolayısıyla bu husustan ne kanunda ne de yönetmelikte açık bir husus olmadığı aşikardır.
Uzaktan Çalışma Sözleşmesinde Kişisel Verilerin Korunması
İşverenin işçiyi bilgilendirmekle yükümlü olduğu iki önemli husus vardır: İş sağlığı ve güvenliği ve kişisel verilerin korunması. Dolayısıyla işverenin işçisine kişisel verilerin korunması ile ilgili bilgileri vermesi gereklidir. Kişisel verilerin korunması işverenin müşterileri ile ilgili olabileceği gibi doğrudan doğruya işletmenin ticari sırları ile ilgili de olabilir. Bu nedenle işçinin burada önemli bir sadakat borcu doğmaktadır.
Yönetmeliğe göre tehlikeli kimyasal madde ve radyoaktif maddelerle çalışma, bu maddelerin işlenmesi veya söz konusu maddelerin atıkları ile çalışma, biyolojik etkenlerle maruz kalma riski bulunan çalışma işlemlerini içeren işlerde uzaktan çalışma yapılamaz.
Sonradan Uzaktan Çalışmaya Geçilebilir mi?
Uzaktan çalışma sözleşmesi, iş ilişkisinin başından itibaren kurulabileceği gibi iş ilişkisi devam ederken sonradan ortaya çıkan bazı durumlar nedeniyle de kurulabilir. Halihazırdaki iş sözleşmesinin uzaktan çalışmaya dönüştürülebilmesi için tarafların anlaşması gerekir. İşçinin uzaktan çalışma sözleşmesine dönüştürülmesi ile ilgili yazılı bir beyanı aranır. Bu talep işverence öngörülen usul ve esaslara ilişkin olarak değerlendirilir. 30 gün içerisinde işverenin talebi değerlendirip işçiyi bilgilendirmesi ve kabul edilmesi halinde de usulüne uygun olarak sözleşmenin yapılması gerekir. Tarafların anlaşması bir yana uzaktan çalışmaya geçiş ile ilgili olarak zorlayıcı nedenlerin varlığı de mümkün olabilir. Zorlayıcı nedenlerin varlığı halinde işyerinin tamamında veya bir bölümünde uygulanacak olan uzaktan çalışmaya geçiş hakkında işçinin talebi veya onayı aranmaz. Buna en güzel örnek ise pandemi sürecine işçilerin talebi veya onayı aranmaksızın uzaktan çalışmaya geçilmesi verilebilir.
Member discussion