Bu düşüncelerimi daha önceki başka bir blog yazısında dile getirmiştim fakat burada mı yoksa diğer sitede mi kaldı hatırlayamıyorum.

Yapay zekanın gelişimi bu sektörde yer alan kişiler tarafından hemen fark edilen bir sorunu beraberinde getiriyor. İnanılmaz boyutlara ulaşan işlemci gücüne olan ihtiyaç. Burada yazdıklarım belki hiç kimse tarafından okunmayacak biliyorum ama olsun yine de önemli gördüğüm noktalara değinmek istiyorum.

Şuanda yapılan çalışmalar DNA üzerinde. Konuyu takip edenler bilirler uzun süreden beri bilim insanları canlıların DNA'larını kullanarak veri depolama üzerinde çalışıyorlar. Başarılı da oldular lakin henüz ticari bir ürün haline gelmiş değil. Bizim yazımızın konusu bu çalışmaların varacağı nokta ile ilgili.

Eğer yapay zeka çalışmaları bu hızla devam ederse ki, teknoloji şirketlerinin yönelimi artarak devam edeceğini gösteriyor. O zaman işin içerisine insan beyni girecek. DNA teknolojisinin geliştirilmesi ile insan beyninin veri depolama ve işlemci olarak kullanımı gündeme gelmesi uzun sürmeyecek. İlk zamanlar tepki ile karşılaşsa bile ilerleyen zamanlarda gelir dağılımındaki eşitsizlik nedeni ile insanlar beyinlerini teknoloji şirketlerine kiralayacaklar.

DNA teknolojisinin gelişimi ile ekranlar tarih olacak. Görüntüler beyne göz aracılığı ile değil direk olarak aktarılacaklar. Bu durumda teknoloji şirketlerinin hisse değeri inanılmaz boyutlara ulaşacak. Gelir dengesizliği daha da artacak. Çalışma koşulları giderek kötüleşecek ve devletler eski güçlerini kaybedecekler.

Elbette bunlar hep varsayım.