Joker, aynı isimdeki DC Comics karakterine dayanan, Todd Phillips’in yönettiği, başrollerini Joaquin Phoenix, Robert De Niro, Frances Conroy, Brett Cullen ve Zazie Beetz’ın paylaştığı Amerikan psikolojik gerilim filmidir.

Joker, 2019 yılında vizyona giren ve Joaquin Phoenix'in muhteşem performansıyla büyük ses getiren bir film. Film, Joker karakterinin köken hikayesini anlatıyor ve karakterin Batman evrenindeki en ikonik kötü adamlarından biri haline nasıl geldiğini gösteriyor. Ancak, Joker sadece bir süper kahraman filmi değil; aynı zamanda modern toplumda yaşanan bazı önemli sorunlara da ışık tutuyor.

Öncelikle, Joker, modern toplumda var olan birçok soruna ve çelişkiye dikkat çekiyor. Film, bireylerin yalnızlığı, ayrımcılık, zengin-fakir uçurumu ve mental sağlık gibi konuları ele alıyor. Gotham City, filmde yozlaşmış bir yer olarak tasvir ediliyor ve bu, birçok insanın umutsuzluğunu arttırıyor. Arthur Fleck (Joker'in gerçek adı), bu yozlaşmış dünyada bir yere ait olmaya çalışan bir adamdır ve film boyunca, hayatın ona sürekli olarak zorluklar sunduğunu görüyoruz. Bu nedenle, Joker, modern toplumun yüzleşmesi gereken birçok sorunu gösteren güçlü bir eleştiri sunuyor.

Ayrıca, Joker, bireylerin mental sağlık sorunlarına dikkat çeken önemli bir film olarak da öne çıkıyor. Arthur, film boyunca birçok zorlu durumla karşılaşıyor ve bu durumlar, onun zihinsel sağlığı üzerinde ciddi bir etki yaratıyor. Kendisini toplumun dışında hisseden Arthur, zamanla kendini Joker'e dönüştürüyor ve bu da onun için bir çıkış yolu oluyor. Film, bireylerin mental sağlık sorunlarına olan ilginin artması gerektiğine dikkat çekiyor ve bu sorunların ciddiye alınması gerektiğini gösteriyor.

Joker, ayrıca, toplumun yozlaşmış yapısının, kötülüğü nasıl doğurabileceğini gösteriyor. Arthur, film boyunca birçok zorlukla karşılaşıyor ve bu zorluklar onu giderek daha çaresiz hale getiriyor. Yozlaşmış sistem ve insanlar, Arthur'u yalnızlığa, intihara ve sonunda Joker'e yönlendiriyor. Bu, insanların yozlaşmış sistem ve yapılar tarafından nasıl şekillendirilebileceğini gösteren önemli bir mesajdır.

Film ayrıca, Joker karakterinin psikolojisini de inceleyerek, onun kötülük ve şiddet eylemlerinin nedenlerine ışık tutuyor. Joker, film boyunca psikolojik bir yolculuk yaşıyor ve onun davranışları, kötü koşullar altında var olan zihinsel sorunlarının bir sonucu gibi görünüyor. Bu nedenle, film, kötülük eylemlerinin arkasındaki nedenleri ve motivasyonları anlamak için, karakterin psikolojisini anlamak gerektiğini gösteriyor.

Filmin en büyük etkisi, Joaquin Phoenix'in muhteşem performansıyla yaratılıyor. Phoenix, Joker karakterine hayat vererek, karakterin zorlu yolculuğunu ve çaresizliğini inanılmaz bir şekilde canlandırıyor. Performansı, ona birçok ödül kazandırdı ve tartışmasız bir şekilde, Joker karakterinin en iyi canlandırmalarından biri olarak kabul ediliyor.

Ancak, film, şiddet içeren sahneler ve karakterin kötülük eylemleri nedeniyle, eleştirmenler ve izleyiciler arasında tartışmalara da yol açtı. Bazıları, filmdeki şiddet sahnelerinin, gerçek hayatta şiddet eylemlerine ilham verebileceği endişesini taşıdılar. Diğerleri ise, filmdeki şiddet sahnelerinin, karakterin zorlu yolculuğunu anlamak için gereklilik olduğunu savundular.

Sonuç olarak, Joker, modern toplumda var olan birçok sorunu ele alan ve bireylerin mental sağlık sorunlarına dikkat çeken, güçlü bir film olarak öne çıkıyor. Joaquin Phoenix'in muhteşem performansı, filmi unutulmaz kılıyor ve karakterin psikolojik yolculuğunu anlamak için gereklilik olduğunu gösteriyor. Ancak, filmdeki şiddet sahneleri nedeniyle, herkesin tercih etmeyeceği bir film olduğu da unutulmamalıdır.

Joker sinema filminin maliyeti yaklaşık 70 milyon dolar ama adamların kazandığı para 1,074 milyar $ gerçekten inanılmaz.