Kaan Kayabalı (d. 17 Ekim 1983); Onedio.com’un kurucusu, seri girişimci, yenilikçi ve teknoloji aşığı.

Kaan Kayabalı sözleri


  • Elektrik-Elektronik 4. sınıftayken, zaten girişimci olmayı aklıma koymuştum. O yüzden mezun olur olmaz sınıf arkadaşlarımdan biriyle Kade adında bir şirket kurduk. Kurmuş olduğumuz bu şirketin kuruluş aşamasında da ODTÜ’nün düzenlediği Yeni Fikirler Yeni İşler yarışması vardı. O yarışmaya katıldık ve ikinci olduk. Ondan sonra bize yaklaşık 10.000 TL gibi bir para ve yine buradan KOSGEB İnkübasyon Merkezin’den bir ofis verdiler, bu şekilde girişimciliğe başladık. Orada edindiğim bilgi ve tecrübe Onedio’da işime çok yaradı. Orada yüzme bilmeden suya atlayıp yüzmeyi öğrendim, burada ise profesyonel yüzücü olarak başladım.
  • Her şeyden önemli bir şey daha var o da çevre, tanıdık insanlar. Bu faktörler Türk iş dünyasında etkili olan en önemli şeydir.
  • Onedio alan adını 2010 yılında kaydettik. Aslında fikir olarak aklımıza gelmesi bayağı geçmişe dayanıyor. İlk çıkış noktası herkesin yeni medyayı konuşmaya başladığı sırada medyana geldi. Yeni medyayı nasıl formülize edebilirdik. Yeni medya demek insanların tamamen haber kaynağı ve içerik kaynağı olduğu ardından da bunları sosyal bir platformda ortaya sunduğu bir alandır. Onedio , Twitter ve Facebook ile aynı mantıkta ama haber ve içerik üzerine konumlandırılmış bir sosyal ağ fikri olarak ortaya çıktı. 2010 yılında bu insanların da kendi fikrini söyleyebildiği ve kendi içeriklerini üretebildiği bir platform olsun diye ismini Onedio koyduk. Biraz da akılda kalsın şeklinde fikirlerimiz oldu. Yaklaşık bir buçuk yıl sonra Onedio’yu şirketleştirip faaliyete geçirmek için başladık.
  • Şu an halihazırda bulunan tüm yayınlar, haber siteleri, içerik siteleri çok geleneksel bir alışkanlıktan geliyor. Türkiye’nin en çok ziyaret alan internet siteleri Hürriyet, Milliyet vs. gibi 40-50 senelik medya şirketlerinin internet siteleridir.
  • Onedio tamamen sosyal medyayı aktif kullanan, sosyal medya ile birlikte yaşayan genç kitleyi hedef alıyor.
  • En büyük problem geniş kitlelere ulaşmak çünkü bir web sitesi yapmak o kadar zor değil.
  • İlk önce insanların içerik üretmesini bekledik ama belli bir kitle olmadığı için insanlar içerik üretmediler. Çünkü orada içerik üretseler kimseye ulaşamayacaklardı.
  • İlk günden beri şunun farkındaydık: Artık insanlar içeriği sosyal medyadan tüketiyor. Bu yüzden de onların Twitter ve Facebook’una girmeliyiz. “Süper Paylaşımcılar” dediğimiz, çok takipçisi olan hesaplardan oluşan bir ekosistem kurduk. Bunun dışında, tüm içeriği tek sayfada verme, sağdan soldan patlayan reklamların olmaması, sayfanın çok hızlı açılması gibi özellikler de çabuk benimsenmesine katkıda bulundu.
  • Onedio ilk açıldığında kişiselleştirme çok ön plandaydı ama onun pek istenmediğini anladık. O gün önemli sayılabilecek ne olduysa, onları görmek istiyor insanlar. “Günün en önemli 10 olayı”, “Bugün okumanız gereken 10 köşe yazısı” gibi özet niteliğinde içerikler istiyorlar. Her gün yüzlerce köşe yazısını, haberi analiz edip en önemli olanlarını öne çıkarıyoruz.
  • Eskiden güzel bir proje yapmak için kaliteli adam bulmak çok zordu, şimdi ise zor olan şey güzel bir projeyi insanlara ulaştırmak çok ciddi maliyet gerektiren bir durum.
  • Dil çok ciddi bir bariyer. Şu anda Türkiye’de 25 milyon internet kullanıcısına ulaşıyoruz desek, İngilizceye dönünce neredeyse 3 milyara çıkacak hedef kitleniz. Çok ciddi bir pazar var, evet ama rekabet de çok büyük.
  • Şu anki internet girişimciliğinin en büyük zorluğu çok ciddi bir nakit ihtiyacı olması. Cebinize 500.000$ koymadan bir internet projesi yapmak biraz hayalperestlik olur ve onu başarıya götürmek çok zordur.
  • Belki çok klasik olacak ama Steve Jobs, Jeff Bezos, Elon Musk benim gerçekten çok hayran olduğum girişimcilerdir. Bunlarında hayran olduğum en büyük yanları kendi ürettikleri ürüne büyük bağlılıkla sahip çıkmaları yani gerçekten kendi ürettikleri ürünle ve şirketle yaşamaları. Her girişimci böyle değildir.