Bişr-i Hafi, 767'de Horasan'ın Merv şehrinde doğdu, 841'de Bağdat'ta vefat etti. İsmi, Bişr bin Hâris Abdurrahmân, künyesi Ebû Nasr'dır. Yalınayak gezdiği için "Hafî" lakabıyla tanınıp, "Bişr-i Hâfî" adıyla meşhur olmuştur. Evliyanın büyüklerindendir.

Bişr-i Hâfî sözleri


  • Akıllı kimse, hayrı ve şerri bilen kimse değildir. Akıllı kimse hayrı gördüğünde ona tâbi olan, şerri gördüğünde ondan kaçınan kimsedir.
  • İnsanların sırlarını ortaya çıkaracak sorular sorma.
  • Allah’a itaat etmiyorsan, bari O’na asi olma!
  • Cimrinin yüzüne bakmak, insanın kalbini karartır.
  • Kim hürriyetinin hazzını tatmak istiyorsa ona, “Sırrını pak tut” de.
  • Nefsim için en güvendiğim amelim, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) ashabına sevgi ve muhabbetimdir.
  • Bişr-i hafi hazretlerine “tasavvuf nedir?” diye sorulunca, buyurdu ki: “tasavvuf üç anlama gelir. İlki marifet nûruna arif olmak ve verâ hâlini kaybetmemektir. İkincisi, dış görünüşünü bâtıl olan şeylerden alıkoymaktır. Sonuncusu ise kerametlerini gizlemektir.
  • Dün öldü, yarın doğmadı. Bugün can çekişiyor, öyleyse şu anı değerlendirmek için amele sarıl!
  • Biz öyle zatlara yetiştik ki, onlar dağlar kadar hayır amel işleseler ona bakıp aldanmazlardı.
  • Halkın kendisini bilmelerini ve tanımalarını arzu eden bir kimse, ahiretin (ve bu maksatla işlediği amelin) hazzına varamaz.
  • Kendinle arzular arasında bir duvar öremedikçe, ibadetten haz alamazsın.
  • Kişinin ameli az olursa, düşünce ve sıkıntıya mübtelâ olur.
  • Dünyâda azîz olmak, âhirette selâmette kalmak isteyen, diline sâhib olsun. Şâhitlik yapmasın, halka imâm olmasın, hiç kimsenin yemeğini yemesin. İki şey kalbe kasvet verir. Çok konuşmak ve çok yemektir.