Yaklaşık 5 yıldır işsizim. Bu durumun yol açtığı depresyon hali her ne kadar ilaç kullanıyor olsam da katlanılmaz bir durum. Burada, bu blogu yazarak hem zaman geçiriyor hem de gelecek için ümidimi kaybetmemeye çalışıyorum. Bu bir serzeniş mi? Hayır... Bu bir lanet, bir meydan okuma.

Son zamanlarda bloğuma gelen trafikte gözüme çarpan bir konu "karavanda yaşamanın" insanlar tarafından daha sık araştırıldığı. Ev kiralarındaki yükseliş bu durumu gayet iyi açıklasa da ülkenin neden bu kadar berbat bir durumda olduğunun ve neden bu berbat durumun ha bire birileri tarafından görmezden gelindiğinin açıklaması olamıyor.

Toplum yozlaşıyor ve bu yozlaşma kasıtlı olarak yapılıyor. Böylece insanların birbirlerine güveni kalmıyor. Bu yozlaşma ile bireyler yalnızlaşıyor ve zorluklar karşısında birlik olma kabiliyetlerini kaybediyorlar. Devlet ana unsur olarak ortaya çıkıyor. Halbuki ana unsur bireydir ve öyle kalmalıdır. Devlet bile bireylerin mutluluğunu, refahını sağlama ölçüsünde önemli ve gereklidir. İnsanlar çok çabuk inanıyor ve kandırılıyorlar. Makam ve mevki sahibi kişilerin bu makamlara gelmeden önceki halleri ile kalacaklarını sanıyor ve tüm yetkiyi onlara veriyorlar. Mesela bugün devletin başında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan örnek vermek gerekirse, makam elde etmeden önce tavırları nasıldı şimdi nasıl. Çoğunluğun, İslami kesimden diye oy verdiği Erdoğan, batıl düzenin ana uygulayıcısı konumunda bulunuyor. Süleyman Demirel ve benzerleri zamanında alkol, kumar oyunları, faiz ve zina devlet kontrolü ile serbest iken ve halk bunlara sırf bu yüzden cephe alırken, bugün yani Erdoğan zamanında ne değişti. Ben söyleyeyim; hiçbir şey.

Ekonomi durmadan kötüye giderken Erdoğan'dan sonra Türkiye devletinde umutlar CHP adlı partiye ve onun çıkaracağı adaylara bağlanıyor. Özellikle bir isim öne çıkıyor, Ekrem İmamoğlu. ben Ekrem İmamoğlu'nun bu ülkenin cumhurbaşkanı olabileceğine inanıyorum. Neden olamasın ki? O da Erdoğan gibi vasıfsızın teki ve tek mahareti tribünlere oynamak. Evet, Ekrem İmamoğlu cumhurbaşkanı olabilir ama bu bizim hakkımızda hayırlı mı olur işte orası tartışılır.

Anılarımdan kısa kesitler ve devlet yönetimine karşı eleştiri ile başladığım bu yazı umarım başıma iş açmaz. Çünkü bundan önce bazı yazılarım Ekşi sözlük gibi ortamlarda paylaşılmış ve eleştiri aldığı içinde kaldırmak zorunda kalmıştım.