Hepimizin ortak hayalidir toplumun gelir ortalamasının üzerinde bir kazanç elde etmek. Sizleri bilemiyorum ama ben bunun için çok çalıştım ama henüz amacıma ulaşabilmiş değilim. Özellikle Türkiye gibi bir ülkede yaşıyorsanız pasif gelir kaynakları oluşturmak daha bir önem kazanıyor.

Çocukluk zamanlarımızda, ailemizin bize verdiği harçlıklar bizim ilk maddi birikimimizi oluşturmak için bir fırsattır aslında. Eğer düzgün bir aileniz varsa, sizinle ilgileniyorlarsa ve size yaşamınızın ileriki dönemlerinde işinize yarayacak belli alışkanlıkları kazandırmak için çaba harcıyorlarsa hayata yüzbinlerce kişinin bir adım önünde başlamış sayılırsınız. Peki para biriktirerek zengin olunur mu?

Para biriktirmek zengin olmak için yeterli değildir. Fakat zengin olmanın vazgeçilmez unsurudur. Eğer, biraz araştırma yaparsanız şu hayatta çok yüksek miktarlarda para kazanmış ama zengin olma bilincine sahip olmadıkları için tüm maddi kazançlarını kaybederek başlangıç noktasına geri dönmüş ünlülere rastlayabilirsiniz. Amerika’da bunlar daha çoktur. Bu insanlar, azimli ve çalışkan oldukları halde, hatta temel ihtiyaçlarının karşılanmasını bırakın bazılarının hayatları boyunca bir arada görmedikleri paraları kazanmış oldukları halde, nasıl oluyor da bireysel iflasın eşiğine geliyorlar. Sır küçük yaşlarda kazanılan alışkanlıklarda gizli, para biriktirmekte. İşte bu küçük alışkanlık, yani eline geçen tüm parayı ilk fırsatta başkalarını zengin etmek için harcamak saçmalığını bir kenara bırakmak herkes için özellikle kendi milletim için elzem bir konudur. Başka ülkelere baktığımız zaman (başta İskandinav ülkeleri olmak üzere) insanların gereksiz harcamalardan kaçındığını görürsünüz. Aldıkları bir ürünü sırf modası geçti diye kaldırıp bir kenara atmazlar ve bozulursa da tamir ettirirler. Bizim ülkemizde ise devlet yardımı alan bir kişinin elinde son model marka bir telefon görebilirsiniz. Acaba çok ihtiyaç olduğu için mi? Sadece modası geçtiği için bu telefonların başına bir iş gelir ya da bir şey olmasına da gerek olmadan yenisi satın alınarak eski olan bir köşeye atılır. Böylelikle insanlar sevdiklerinin kendilerine verdikleri değeri görmek isterler. Benim tanıdığım bir kişi, işçisinin sigortasını yatırmazdı ama ne zaman İphone telefonun yeni modeli çıksa hemen karısına yeni modeli alırdı. İşte ülkemiz insanının daha doğrusu Ortadoğu insanının kişilik özellikleri ve berbat karakteri.

Para biriktirerek zengin olunmaz ama zengin olmanın ilk şartı para “biriktirme alışkanlığı edinmektir” demiştik. Yazı fazla uzun olsun istemiyorum. Bunun için yapılması gerekeni kısa bir özet olarak geçeceğim. Öncelikle sürekli bir geliriniz olmalı. Bu gelirden belli bir miktarı ileri de yapacağınız iş için ayırmalısınız. Belli bir miktara ulaşınca eğer ülkenizde enflasyon yüksek ise bunu göz önünde bulundurun ve birikimlerinizi altın veya döviz olarak değerlendirmeye özen gösterin. Başlangıç aşamasında çok riskli piyasalardan kaçının. Özellikle hisse senetlerinden. Uzun vadede kazandırıyor gibi gözükse de eğer yaşadığınız yer Amerika gibi global pazarlara satış yapan bir ülke değilse hisse fiyatlarında ki yükselmenin nedeni aslında para biriminizde olan değer kaybıdır. Ama önünüze çıkan fırsatları da değerlendirmelisiniz. Mesela ben, Türkiye’de yaygın olarak bulunan bir süpermarketin et reyonunda değişiklik olduğunu fark ettiğimde yeni gelen piliç markasının hisselerinden almış ve bu işten biraz kâr etmiştim. Sanırım demek istediğimi anladınız.

Meselenin özü biriktirmektir. Bu sebeple yatırım yaparken de elimizde ki miktarın sadece üçte birini kullanacağız. Bu da, eğer işler istediğimiz gibi gitmezse, yeni yatırımlar için kaynak aramamıza gerek bırakmayacaktır. Ne olursa olsun elimizde ki tüm parayı bir işe yatırmıyoruz. Bir düşünün; elinizdeki ürünler gerçek değerinde mi diye? Aslında gerçek değerinde değiller. Şirketler yatırımlarını ürünlerine yaparlar ve ürettikleri bir ürün istedikleri gibi kazanç sağlamazsa buradaki kayıplarını başka ürünlerden telafi ederler. Bu da ürünlerin gerçek değerinden daha pahalı olmasına neden olur. Yani şirketler bile ürettikleri ürünün tutmamasını göz önünde bulundurarak tüm kaynaklarını bir ürün için harcamazlar.

Meselenin özü ihtiyacınız olmayan şeyleri almamaktır. Hiç kimse 7 çift ayakkabıya sahip olacak kadar zengin olamaz. Ama beyinsiz olabilir.

Meselenin özü şu hayatın zorluklarını görmüş ve evine bağlı biriyle evlenmektir. Kadın olsun, erkek olsun eşinizi seçerken aynı düşünce yapısına sahip olduğunuza emin olun. Gerektiğinde elini taşın altına koymasını bilsin.